Bilmem hiç gurbette ramazan geçirdinizmi?Geçirenler çok iyi bilirler.Vatanından binlerce mil ötede helede müslüman bir ülke değilse insanın içindeki burukluğun tarifi kelimelerle imkansızdır.Boğazınıza bir şey düğümlenir o gitmez araya bayramda girerse o düğüm yerini duygu seline bırakır.Siz iftarda camilerden okunacak o lahuti sesi beklerken gurbette olan bizler sadece saate bakarak kapısında helal yazan bir lokanta aramakla meşgulüzdür.Siz çaylarınızı koltuğunuza uzanmış olarak yudumlarken gurbetteki bizler ramazanın uğramadığı semtlerde o duygudan mahrum olarak evimizin yolunu tutmuş herhangi bir yerde o heyecandan mahrumuzdur.Sahurda özellikle İstanbulda oturanlar hadi eyübe gidelim sahur yapar birde namaz kılarız diyenler varken bizler gece sahur yapmak için helal bir pakistan veya hindistan lokantası bulupta acılı baharatlı bir şey aramakla meşgulüzdür.Hep aklımızda o pide kuyrukları gelir.Siz yumurtalı pideden eliniz yanıpta kağıda sarıp eve bir an önce varmanın heyecanında iken biz sıradan bir avrupa marketinden kuru kuru sandviç ekmeklerini alıp nasıl yiyebileceğimizi düşünmekle geçer.Siz isteseniz 1 saat içinde
tarihi camilerin mahyaların sokak satıcılarının arasında ramazan coşkusunu yaşarken biz soğuk dünya markalarının arasında kapitalizmin mabedlerine bakıyor oluruz.Sadece vatan hasretimizi internetten ve hafızamızda kalan güzel ramazan hatıralarında yaşıyoruz.Bu yüzden siz siz olun dünyevi anlamda gelişmiş bu yapay şehirlerde yaşama hayalini bırakıp manevi alemimize büyük katkılar sağlayan tarih kokan maneviyat ve kültür kokan şehirlerizde yaşamanın keyfini çıkaralım.
1 yorum:
osman, buraların da ramazanlarında pek tad kalmadı deniyor ama senin anlattıklarından sonra şükretmemiz lazımmış dedim.
Yorum Gönder