Hayat Serüveni..

Küçük şirin bir sahil kasabasında başlayan serüven....Ortaokulda ilk muhabirlik deneyimleri ile ulusal gazeteye haberler yollanması..Sonrasında haberler yayınlanınca kendini büyük bir gazeteci gibi görme durumları…Lisede evden bir daha geri dönmemek üzere ayrılık..Lisede İstanbul sevdası.Olmazsa olmaz illede İstanbul..Hayalini kurduğum şehirde üniversiteye başlamak.Hayal kırıklıkları,mutluluklar,hayat sıkıntıları,özgürlük hayalleri…Çeşitli vakıflarda sinema tartışmaları,iktisat toplantıları,sempozyumlar ve şehir gezileri…İçine yurtdışı ateşi düşme..Hayaller kurarken araya giren askerlik ve büyük ekonomik kriz..Hiç ummadığın ve istemediğin bir iş hayatı..Kendi kendine söz vermeler ve dişini sıkıp yurtdışına gitme hayalleri....Senelerin muhasebesi ve hayatın gerçekleri ile karşılaşmalar…Arada hayata küsüp kasabaya dönme hayalleri.Aynı babam ve oğlum filmindeki gibi o muhteşem sahne ve etkileyici söz.Ne güzel bir duygudur insanın dönebileceği bir evinin olması!!Ve bir şekilde gemileri yakıp yurtdışına kaçar gibi gitmek..Aylarca hayatta tutunabilme çabaları,ümitsizlikler,ümitler,gelmeler, gitmeler ,ne yapacağını bilememeler ,arafta kalmalar…Ve kesin karar;Vatana dönme isteği..Tam hayat düzene girdi derken inancını yaşayamama sıkıntıları ve işlerden istifa süreçleri,mahalle baskıları..Hollanda,İngiliz derken kısa süreli meclis günleri…Şeytandan ve siyasetten sana sığınırım sözü gibi Ankaradan kaçmak..Kürkçü dükkanına istemeyerek de olsa geri dönmeler ama hep anne ve baba duaları ile ayakta kalmalar…Her yerde göçü hissetmek ve hiçbir yere ait olamama duygusu..Ve göçebelik;bitmeyen sıkıntı göçebelik..Sonra da maceracı ruh yine ortaya çıkar ve dünyanın sonuna Çin 'e gitme..Çılgınlık mı hayattan kaçma mı,hicret mi? O bir muamma…