4 Eylül 2010 Cumartesi


Ölüm ve Düğün Gecesi

Bugün Cüneyt Özdemir'in dipnot.tv adlı sitesinde gezinirken bir an’ Hoşça kal Murat’ diye bir yazısına rastladım.5n1k adlı programda asistan olarak çalışan bir gencin trafik kazası sonucunda arkasından yazdığı vefat yazısıydı.Her vefatın arkasından yazılan yazılar gibi vurucu ve acıtıcıydı.Yazıda bazı kelimeler dikkatimi çekmiş ve aynı zamanda rahatsız etmişti.Yazar gencin ölümünün zamansız olduğundan dem vuruyor ve gence ölümün hiç yakışmadığını söylerek acısını dile getiriyordu.Ölüm- uzun zamandır- yaşadığımız hayattan çıkmış olduğundan bu yana, ölüme karşı bakışımız da ölümü okuma tarzımız da tamamen değişmişti.Ölümü yok sayıyor, olabildiğince bahsetmeyerek onu öldürmeye çalışıyorduk.Bazı ortamlarda ölümden bahsedecek olsam hemen susturuluyordum veya şimdi tadımızı bozma anlamına gelecek sözlerle konu kapatılıyordu.Son onbeş senemi büyükşehirlerde geçirmiş biri olarak artık cenaze görmediğimi,şehrin hengamesinden gürültüsünden selâ duymadığımı fark ediyordum.Eski zamanlarda mezarlıklar hayatın içinde olup hayatımızın merkezindeydiler.Gün içinde camilerden selâ duyup cenaze namazına iştirak eder ve her zaman mezar taşı görerek ölüm denen tek gerçekle iç içe yaşardık.Günümüz dünyasında her şey konserve gibi bir yere tıkılıyor ve hayattan çekiliyordu.Moralimizi bozmasınlar diye evlerimizden huzurevlerine gönderilen yaşlılar,hatırlamayalım ve görmeyelim diye şehirlerden onlarca km uzağa kurulan mezarlıklar ve kaçtığımız hayatın diğer gerçekleri..Etiler'e giderken Zincirlikuyudaki yazının nasıl şikayet konusu olduğunu anımsıyorum.Her gün evlerine veya eğlence mekanlarına giden insanlara bir gün öleceklerini hatırlatan ayet hayattaki tek gerçeği yüzlerine haykırıyordu.Ama insanlar bunu şikayet konusu yapıyorlar ve bu yazıdan kurtulmak istiyorlardı.Nafile bir çabaydı ama olsun hatırlatmada da olsa ölüm bizden uzak dursundu.Mevlana'nın ölüm gününe Şeb-i Arus(gelin gecesi) dediğini hatırlıyor ve ölüme bizimde düğün gecesi idrakiyle yaklaşmamızı ümit ediyorum.

Hiç yorum yok: