KAR,ÇİN VE ÇOCUKLUĞUM..
Bundan yaklaşık 25 sene önceydi.Bir pazar sabahıydı ve hafta sonunu yine dedemlerde geçiriyordum.Sabah sabah evin altındaki dükkandan gürültü geliyordu daha fazla uyuyamamıştım.Hava çok soğuktu,bir an pencereden dışarıya baktım ve her yer bembeyazdı.Çocukken kar yağdığında sadece kızak kaymayı,kar topu oynamayı ve tatili düşündüğümüzden ötürü içimi dayanılmaz bir sevinç sarmıştı. O sırada evin kapısı çaldı ve ben açtım .Dedem bana gülümseyerek bakıyordu.Arkasında sakladığı bir şey vardı ama ben göremiyordum,meraklandım ve bir an o tuttuğu şeyi gösterdi. O zamanlar çok sevdiğim bir çizgi filmdeki atın ismini söyleyip’ işte şu al bakalım ‘dedi.Hayatımdaki en önemli ve ilk sürprizdi . Dedemin bana verdiği sürpriz ise muhteşem bir kızaktı.Sabah sabah eski bakkal dükanının tahta raflarından kesip biçerek emeğini vererek kızak yapmıştı.Çünkü hayallerim gerçek olmuştu.Yaşadığım şehrin bayırları türkülere bile mal olmuştu ve bayır bayırdı.Ve hayatım boyunca düz şehirleri sevememişimdir.-Londra müstesna -onun bile hafif bayırları olan semtleri vardı.Biraz da o yüzden sevmiştim.Filmlerde gördüğüm San Fransisko’ya da hiç gitmememe rağmen o harika bayırlarından ötürü aşık olmuştum. Dedemin el emeğiyle yaptığı o kızak ile senelerce kaydım ve hayatımın en güzel çocukluk anılarını yaşadım.Ona gözüm gibi bakıyor, en küçük bir sorun olduğunda hemen tamir ediyordum.Bugün uyandığımda kar yağmakta olduğunu görmüştüm.Günlerdir tvlerde karın gelmekte olduğunu haber veriyorlardı.Fakat bulunduğum şehrin iklimi kar yağmasına müsait değildi ve yağsa bile hemen yağmura dönüşüyordu… Bugün kar tüm rahmeti ve bereketiyle geldi ve her yeri beyaza boyadı.Tüm günahları örtercesine bir beyazlıktı bu .Kar yağınca insanların yüzleri bana daha güzel gelir, gözüme daha günahsız gelirler.Karda çekilen fotolarda insanlar bana hep güzel gelir, yüzleri ışıldar.Şehir şu an çok sakin, tek tük arabalar yolda gidiyor.Eve gitmek için bir müddet taksi arıyorum ama bulamıyorum.Tüm şehir sanki yer yarılıp içine girmiş.He bir kar tanesini bir meleğin indirdiğine dair rivayetler vardı acaba ondan mı etraf çok masum gözüküyordu gözüme.. Her yer meleklerle dolmuştu ve Allahsızlığın kol gezdiği bu ülkede onlar yaratıcının birer temsilcisi olarak kainatı mesken edinmişlerdi.Evime doğru gelirken çöpleri karıştıran insanları görünce kalbim burkuldu.Dünyaya sunulan ekonomik başarı hikayelerinin yanında çöplerden ekmek arayan insan manzaraları.Çocukken babamın her kış geldiğinde evi olmayana,yakacağı, yiyecek yemeği olmayana ettiği dualar aklıma geldi.O pazar sabahını özlüyorum, dedemi ve kızağımla kaydığım o muhteşem zamanları özlüyorum.Evin penceresine çocukken yaptığımız kardan adamı özlüyorum.Kulağımın radyoda olduğu ve okulların kardan ötürü tatil olduğu haberleri dinlemeyi özlüyorum.Dünyanın en güzel ve romantik tabiat olayının medyamızda korkunc bir haber olarak yer almasından nefret ediyorum.Koca koca insanların bile çocuklaştığında yadırganmadığı, kar oynadıklarında mutlu oldukları anları özlüyorum.Camdan baktığımda meleklerin dünyaya nur gibi yağdığını görmek beni mutlu ediyor.
1 yorum:
"Haydi Silver iiilerii!"
Yorum Gönder